Pazartesi, Şubat 14

jay jay johanson

tam kapıdan çıkarken arkadasım aradı, sahneden indi ve konustuk dedi. ben cıkana kadar bitti, tabii şimdi de neden 6'dan beri çıkmadım, az sonra yıllardır sevdıgım sarkılarla konserli bir pazartesi gecesi gecirecektim.
harekette bereket vardır, hemen yola koyulmalı, oturdugun yerde oturmak kime ne kazandırmıştır. neden atıl kaldım, bir kendime verdiğim söz aslında beni tutu, dogruya dogru, 2 ay gece cıkmayacaksın ve yoga için altıda kalkıyor oldugun ıcın nefsine hakim olup eglencelere dalmayıp erken yatıp erken kalkacaksın, tabii bu kuru kuru bar gezmesi degildi, ı believe in you you believe in me how come that you dont believe in us
sözlerinin tok bir tonda kulaklarımda bangırdaması gecesiydi, şu an sarımsak etkisi gecti, kendime geldim, enerjim de geldi, dolapta puding ve jay jay davetlisi onun konserine gitme fırsatım yok bir tek..
nasıl olsa o bizden gene gelir, fransa'dan gelen özü'ye sevgilerimle posteri nerde acaba? taşın taşın boktur işin, taşınmalarım bir başka yazının konusu zaten.. 2000 yılı rennes maceramın bir başka yazı konusu oldugu gibi ve 2001 sevgililer gününde elimde çicekler arabadan indiğimde elinde çiçekler beni bekleyen diger bir kişinin varlıgının da baska bir yazının konusu oldugu gibi.

bir kadeh jameson ve jay jay eşliğinde ve kitap ve uyku..j ile baslayan bir yazar var mıdır ki kütüphanemde, raflar bu arada çok tozlnamıs ve güneşten kitaplar renk değiştirmiş, fazla nostaljik bir hava sezdim, kapalı balkon kütüphanemde..

Hiç yorum yok: