Salı, Kasım 23

Şuan iphone'dan bloguma yazmanin keyfine bakiyorum. Bakiyorum henuz keyifli mi anlamis degilim. Keyifli. Ahmet sağolsun hem yükledi hem anlattı. Elimde tutuyor oldugum aygitin ipad mini. Her yerden yazabilirim artik, memnun edici.

Pazartesi, Kasım 8

bugün şan dersi 1

nefes almayı bilmiyorum.
nefes aldım bugün, cok mutluyum.

bugün şan dersi 1

nefes almayı bilmiyorum.
nefes aldım bugün, cok mutluyum.

Pazar, Kasım 7

receptör

Temel işlevi duyusal alıcılar (receptor) diğer nöronlar ve kaslar ile iletişim kurmak olduğundan, nöronun yapısı bedendeki diğer hücrelerin yapısından farklıdır.

Receptörler içeri, lafını anımsattı, yaratıcılıgı içinde gizli üzeri bulut kaplı bir arkadasımı aradım bu anımsama üzerine.
Duyusal alıcılarımızı içe dogru ceviriyoruz ve içimizi dinliyoruz, ordan gelenlere göre dışımızı algılıyoruz. Algılamayı seçmiyorz belki de yerine göre, içte kalıyoruz, daha gercek ve sen ve güvenli..

Sonrasında da malum kişi ile konusurken baska bir kavramdan bahsetti, az sonra arastırıp neymiş anlayacağım o kavramı, bu tür beslenmeden bahsediyorum, konusmalarda sohbetlerde ki tabii iletişim kurmakta kurabilmekte lazım, beslenmek ve beslemek için, kulağa çalınan yeni bir kavram, yeni bir kişi, gidilen film, alınan roman, deneline yöntem paylaşması beni cok memnun ediyor.

iyi pazarlar, en sevdiğim gün...
receptörler ve mekan olarak iç.

oh be bugun yenıden dogdum kendi içimde..

16 saat uykunun ardından, sabah karsı uyanıp
karnımda agrı hıssetmek benı ne denlı mutlu etti anlamatam, sonrasında da yastıklara gömülü bir sekilde
kendimi bir 5 saat daha uykunun kucagına bırakmak, olan tenis oynamaya oldu ama tenis bizden anlayıs gösterir.

7 kasım, tam yeniaydan bir gün sonra, olan durum, aramıza hosgeldin..

Perşembe, Kasım 4

anlam

sadeleşmekte
sahip olduklarının ve sahip olmayı istediklerinin azalmasında
sessizlikte
sevip sayabildiklerinde
ses verip ses duyduklarında...

L'age de raison

.tophane'den yürürken işte pazar geldiğin bir yere haftaiçi iş için geldin diyerek kendimle konusmaların yerebatan sarnıcından ayyuka yükseldiği u günlerde, neden yaşlı gözlerim derken bir taksi cevirdim. Setüstünden gecerken, zamanı geldi artık buralara tasınamanın diye gecirdim içimden, sonrasında sağıma bir baktım, 1996 yılında çnünde foto cektirdiğim ve yıkıldıgından neye dayanarak bilmiyorum, ama emin oldugum beşiktaştaki saatin yıkılmadıgını ve tüm görkemi ile orda ışık ışık durdugunu farkettim. Sevindim tabii.

gittiğim filmi yazıcaktım, aslında.
sonra.