Salı, Mart 1

giriyorum ben bloga.

girdim girmesine de ne geyiktir bu tanrım. cok sıkıldım.
2007'de bok varmıs gibi yazdım buraya, ne güzeldi defterlerim günlüklerim.
burnum nasıl akıyor, neyin mesajıdır bu tanrım.
mart sanki mart degil ben sanki ben değil
ufaktan da olsa mucize bekliyorum.
olanla bitenle aramda bir koton tül perde olsun.
tül sevmem de tül görüntülü yüzdeyüz koton olsun
blogunu ice göster nasıl bir türkçedir.

yazı yoga yalın yogurt yavan günler geciyor.
cok sıkıldım demişmiydim?

rakamlardan nefret ettiğimi eklemişmiydim?
televizyona bakıyorum tiplere bunlar kim diyorum.

erbakana bakıyorum sonra aileme kendime bakıyorum
noluyor diyorum.

nerdeyim ben
ben mi yanlıs geldim
etraftakiler mi gereginden fazla etrafımda
şaşıra şaşıra

döndüm şaşkına.

gene de şükür ilham perileri etrafımda balık bunlar genelde.
kız balıkları seviyorum ama bazılarını
balıklar cesit cesit bazısı vazgecilmezlerimden..

bal
balık
mart
art

sevdiğim dört kelime.
üşüyorum.

okudugumu anlamıyorum.
anladıgım bazı şeyler var, acı veriyor.
işte böyle bir gün.