Cumartesi, Şubat 5

İllet Şubat!

Odanın ortasında koca bir filden bahseden bir yazı okudum ve aklıma son haftada yasadıklarım geldi. 
Kendime çok gülüyorum, başka da beni güldüren olmuyor zaten, olunca da aşık oluyorum güldürüne, bir 
süre güldükten sonra direk ağlamaya başlıyorum.  Sonrasında da kendime dönüp, kendi kendime 
devam ediyorum. Evden kaçmış ve sokakta dayak yemiş bir sokak kedisinden farkım yok şu an.
his bu ancak ne evden kaçtım ne de sokak kedisiyim aslen, bu durum yorucu.  Evden kaçmış olsam 
ve bu işlere bulaşsam, kendi düşen ağlamaz der, öyle ağlardım.

Yaşana her ne ise, gerçekti, maskeleri düşürdü, iletenin de iletilenin de.

Yoranlar yorulduklarını söylerken içimde bir rahatlama olurken, fiziken ve ruhen çok zarar gördüm.
Vucudümda biriken sıkıntı şişlik yaptı ve içkinin dozunu kaçırıp ne bulduysam içtiğim içinse beynim
yoğruldu.

Şubat ayının ilk haftası, zaten şubat ayı külliyen sevmem, bizde ölüm ayıdır şubat. Bu ayda doğanları 
da şimdiye kadar rastaldıklarım kadarı ile pek bayılmadım. Direk içe dönüş, kendimde var olan katmanları
saptayıp bunların üzerine çalışarak etrafımdaki katmanlı ve yalancı karakterleri elimine etme sansım olabilir.

Detaylar için;

Google'a shadow yoga yaz.

Hiç yorum yok: